Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 aşkın çok sesli müziklerini seçtim

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Salus
Site Kurucusu
Site Kurucusu
Salus


Mesaj Sayısı : 1486
Rep : 4003
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 30
Nerden : Adana

aşkın çok sesli müziklerini seçtim Empty
MesajKonu: aşkın çok sesli müziklerini seçtim   aşkın çok sesli müziklerini seçtim Icon_minitimeC.tesi Ara. 12, 2009 9:15 am

Benim de yüreğimden geçti harelenmiş bir sonbahar
Bizim de sevdamıza ağlardı kuşlar, sallanırdı dağlar
Haber geldi yalnızlığımdan, dostlar duruşmam var
Kırılsın kalemler, açılsın zindanlar, aşkı asacaklar

Hüznün
en keskin dönemecinden dönerek, titreyen sesinden tüm mavilerini geride
bırakarak, ulaşamadığım düşlerimi görünsün diye sana sundum. Kim bilir,
belki tecrittim bir ezginin natürelliğinde. Sevişmek için fotoğraflar
seçtim albümlerden. Ne yasağım, ne korkum, ne de koynuna girmeye
korktuğum geceydi sorgum.
Bazen, sesi boğazında düğümlenir bulanık
sulara su içmeye inen ceylanın. Uyanır ölümün soluğunda kanlı bir düş,
hesaplı bir öpüş. Bütün mevsimler eylül''ü çağrıştırır yürekte. Bütün
sokaklarda çocuklar çember çevirmese de, her ******n bisiklet düşü
vardır. Hudutları aşkla çizilmiş bütün ülkelerin madımak sevinçleri, ve
bütün kuşların kanat seslerinde kaçaktır yaşamak sevinci ve onu oynar
bütün sevenler.
Gelmeseydin çekip gidecektim ruhumdaki yalnızlığa.
Gelmeseydin içimdeki ateşle kendimi yakacaktım, tutuşturacaktım bütün
şiirlerindeki çığlıklarını. Kulaklarımı yağmura verip ''zamansız da
yağsan, güzelsin'' diyecektim. Sonra, sonra güneşe asacaktım yüzümü.
Her çizgimde anonim bir türkü, her şiirinde yüreğin hareli ve
birikimlerimi dilim dilim önüne koyacaktım, sen içime esme diye.
Söyle
ki bana, hangi günaydına sığar sevda, hangi hoşça kal da hüzün kıran
bir rüzgâr esmez. Sarhoşluğumuza vuran tufan efkârlanmalarında biz
yontmadık mı yıldızları birer birer sevdanın saçlarına. Yel olup
suskunluğumuzla, el olup unutulmuşluğumuzla dokunamadan geri dönmedik
mi vefasızlıklardan.
Ölüm düşmüş geceye can, ha bire vurmakta
kıyılarıma. Bardağıma dökülen kan, gecenin hücrelerine saklanan,
katlime ferman olsa ne yazar? . Kimler soluklanmadı bu yürekte, kimler
çapraz ateşlere salmadı bu bedeni. Ben peçetelere düşürdüğüm
gözyaşlarının irininden, yüreğime sürdüğüm kara büyülerden, hasretin
bir türlü yol bulamadığı çıkmazlardan bile kurtardım bu yüreği.
Zemheride rehindir sevdalarım, göğsüme yatıp uyur mevsim kış olsa da
aşklarım. Sürgülenmiş bir yürekte kimi ağlarım, kimi gülerim, izdüşümü
kendi içinde saklı bu yer kürede, utancı asla yaşamayan bir bezirgânım.

İçimdeki tellere gözyaşı sürmezsen, mızrabıma dokunmazsan ne
şairliğim bilinir, ne ozanlığım. Bilsen özlediğimi, bilsen sözümün
unutuluşa tütsülendiğini, çılgın kahkahalarını da şiir yapardın. Tadını
unuttuğum öpüşlerinin çürümüş iplerinde, kentlerimi sallayan her
depremlerden, yüreğinden dökülen bütün yanardağlardan, ölüme günlerce
yaktığın tütsülerden, düğünlere bile geçerim ben.
Karanlıklarda
gölge arama boşuna. Sığınaksız iklimlerin sağanak yağmurları altında
kalma. Geceler arsız, geceler öfke nöbetinde. Yanaklarındaki gülücüğe
dudaklarımı sürdüğüm günlerden, anılarıma düşürdüğüm dipnotlara döndü
bu beden. Yüreğim ellerimde seğiremiyorsa, sesinin izlek yamaçlarında
kokunu aramıyorsam, sevgini alay alay turnalara yükledim say.
Bütün
düşlerin sarı odalarda resmedildiği, bütün sürgün aşkların sevişmelere
durmadan biçimlenmediği, her birimizin günü gelince temize çektiği bir
müsvettedir aşk. Her öpüşle çoğalır, her unutuluşla da kendimize
döneriz. Ne çok takvim yaprakları düşmüştür avuçlarımızdan, ne çok.
Aşk, gün batımında alnımıza vuran yakamozların, vazosunu asla bulamamış
orkidelerin, unutulmaya yüz tutmuş lalelerin kıpırtılarıyla dillenir
çoğu zaman. Defolu ayrılıkların, içinde bir zaman sevda yaşanmış, günü
gelince de boşaltılmış evlerin gün ışığına hasret yataklarında, hiç
bakılmamış aynalar gibidir aşk.
Gecenin imbiğine düşürdüm işte
gülüşümü. Sevda, kendimize sığınmak için yer açtığımız bir liman
meyhanesi aslında. Gecenin kalçasında eriyen parmaklar, çığlık çığlık
sevişmelerde büyüyen tutkular, yaşadıkça kendi içini kemiren törpülerle
budaklanmaz mı? . İpekten imal edilmiş bütün gülüşlerin sıcaklığında,
her ayrılık kendi içinde hesaplaşmalarla sonlanır. En basit adresi
tarifle, en bilinmedik danslara yeltenmekle biçimlenir.
Onardım
işte kırılan tüm yerlerimi. Pişmanlıklarımın yasını tuttum, ezeli bir
aşkın gül yaprakları üzerinden dörtnala geçtim. Yeryüzündeki bütün
kanyonlardan geçerek erguvani çiçekleri sırf sevda için ezdim. Bak yine
semahlardayım, sevdanın tuna boylarındayım. İçimdeki kuytulardan
çıktım, aşkın çok sesli müziklerini seçtim ve bardağıma dökülen yeni
aşk meyiyle, yine kendimden geçtim.

alıntıdır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://darkrock.yetkinforum.com
 
aşkın çok sesli müziklerini seçtim
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» aşkın tanımları
» Sessiz Bir Aşkın Öyküsü

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: EĞLENCE ve SERBEST KÜRSÜ :: Aşk ve Sevgi-
Buraya geçin: