Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 vampirler

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Salus
Site Kurucusu
Site Kurucusu
Salus


Mesaj Sayısı : 1486
Rep : 4003
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 30
Nerden : Adana

vampirler Empty
MesajKonu: vampirler   vampirler Icon_minitimePaz Eyl. 13, 2009 12:51 am

*** Vampirlerin kökeni
hakkındaki genel kanı, 1931 yapımı klasiklerden biri olan ve Bela Lugosi'nin
oynadığı "Dracula" filmiyle ortaya çıktığıdır. Akıllardaki vampir imajı her
zaman kültürlü bir Avrupalıdır, soylu sınıfın yaratığıdır, büyük ve kasvetli bir
şatoda yaşar, görkemli eşyalara sahiptir. Asla şarap içmez. Değişik bir damak
zevki vardır ve bu da bizi ondan ayırır:
Kan !
Vampir kendisi sahip
olmadığı için yaşayan bir canlıdan taze kan içmek
zorundadır.


*** Son yıllarda Vampir kavramı
Amerika'ya kadar yayılmıştır. Özellikle New Orleans çoğu zaman bu nedenden
dolayı Amerikalıdan çok Avrupalı gibi kabul edilir. Anne Rice'ın Lestat'ı ve
diğer filmlerdeki vampirler ya da Vampirle Görüşme’nin verdiği vampirler
hakkındaki bilgiler, Kont Dracula'olgusundan farklı değildir. Örneğin vampirler
bilgili, kültürlü, şık, ama canavar ruhludur. Şehvetli ve baştan çıkarıcıdır. Bu
da modern vampir görüşünün bir diğer unsurudur. Aynı zamanda bu etken vampiri
diğer kötü ruh ve hortlaklardan ayırır. Ayrıca vampirler güçlü bir cinsel çekime
sahiptirler.
Ancak kan tutkusu ve erotizm vampirin en belirgin özellikleri
değildir ya da anahtar kelime bunlar değildir. En önemli özellik, vampirin
ölü oluşudur. Bu da
ölümle ilgili tüm düşünce ve soruları bir anda ortaya çıkarır. Böylelikle ölüm
hakkındaki kaçınılmaz korku ve kabuslarla vampir hikayelerini beslenmiş
olur.
"Kan yaşamdır.." der Bela Lugosi'nin Dracula'sı (orijinal olarak
İncil’de de geçen bir sözcedir); daha sonra şöyle ekler ,
"Ölmek, gerçekten
ölü olmak.. Görkemli bir şeydir.. "Bu eski zamanlardan gelen ölümün, yaşamın ve
kanın önemini anlatan sözler, vampirin çok eski çağlara dayanan gizemini de aynı
şekilde açıklamış olur.
İlk vampir Kont Dracula değildir. İlk vampirlerin
kökeni İsa'dan asırlarca öncesine, modern zamanlardaki sözde şeytansı
vampirlerin büyük düşmanı olanlara kadar gider.
Vampir efsanesi ilk
uygarlıklardan olan Asur ve Babil medeniyetlerine kadar dayanır. Asıl vampir
bugün bildiğimiz kültürlü nazik Avrupalı aristokratlardan değildir. İlk vampir
başlangıçta sadece canavardır.


***Diğer bir çok efsane gibi
başlangıç tarihi tam olarak bilinmiyor; ama vampir hikayesinin kanıtı
Mezopotamya’daki Tigris (Dicle) ve Euphrates (Fırat) nehirlerinin yakınındaki
Kildani’de, kil ya da taş tabletlerin üzerine yazılmış Asur yazıtlarında
bulunmuş olabilir. Kildaniler diyarına, İncil’de geçen Abraham'ın asıl evi olan
"Ur of the Chaldeans" da denir.
"Lilith", İbranilerin kutsal kitabında geçen
muhtemel vampirlerden biridir ve kitapta tasvir edilmiştir. İsaiah'ın kitabında
geçiyor olsa bile Lilith'in kökleri daha çok Babillilerin "demonolojisine"
benzer. Lilith geceleri bir baykuş görüntüsüne bürünerek dolaşan bir canavardı.
Avlanmak için yeni doğmuş çocukları ve hamile kadınları arardı. Lilith, geleneğe
uygun olarak Adem'in, "Adem ve Havva" olmadan önceki karısıydı, ama daha sonra
şeytanın tarafına geçti, çünkü Adem'e itaat etmeyi reddetti. Bir takım
olağandışı tutkuları vardı ve doğal olarak kötünün gözüyle bakıyordu. Sonuç
olarak Adem 'in ve Havva'nın çocuklarına (yani tüm insan soyundan olanlara)
saldıran bir vampire dönüştü



***Vampirlerle ilgili söylenceler
Akdeniz’deki Mısır, Eski Yunan ve Roma uygarlıkları boyunca süregelmiştir. Eski
Yunanlılar, çocuklarını yiyen ve kanlarını içen strigae veya lamiae'ya
inanırlardı. Lamia mitolojide Zeus'un aşığı olarak geçer, fakat Zeus'un karısı
Hera ona karşı savaşmıştır. Lamia delirmiş ve kendi dölünü öldürmüştür. Daha
sonra da geceleri diğer insanların çocuklarını da aynı şekilde öldürmek için
avlanmıştır.
Yine Yunanlılar ve Romalılar tarafından bilinen bir hikaye de,
Mennipus adında genç bir adamın düğününden bahseder. Düğünde tanınmış bir
filozof olan Tyana'li Apollonius çok güzel olduğu söylenen gelini dikkatlice
inceler. Apollonius sonunda gelini vampir olmakla suçlar ve hikayeye göre (daha
sonra bu hikaye MS 1. yy’da Philostratus isimli bir akademisyen tarafından
anlatılmıştır) gelin "vampirizm"i kabul eder. İddiaya göre Menippus ile
evlenmesinin sebebi elinin altında içecek taze kan bulundurmak içindir.

Vampir hikayeleri canavarların Kiang Shi diye adlandırıldığı eski Çin'de de
yer alır. Aynı şekilde eski Hindistan ve Nepal'de de vampirlerin yaşadığı öne
sürülmektedir, en azından efsanevi olarak . Mağara duvarlarındaki eski çağlara
ait çizimlerde bir takım yaratıkların kan içtiği gösterilmiştir. Nepal’e ait
"Ölümün Efendisi" elinde kanla dolu, kafatası şeklinde bir kadeh tutuyor ve
kanla dolu bir havuzun önünde duruyor halde betimlenmiştir. Bu duvar
resimlerinden bazılarının i.ö. 3000 yıllarına kadar dayanan bir geçmişi olduğuna
inanılmaktadır. Rakshaslar, Vedas adı verilen eski kutsal Hindistan yazılarında
tarif edilmiştir. Bu yazılarda (tahminen i.ö. 1500) Rakshaslar (yokediciler)
vampirler gibi betimlenmiştir. Eski Hindistan hakkındaki bilgilere göre bir
başka canavar daha vardır. Bir ağaçtan baş aşağı asılmış, yarasaya benzeyen ve
kendi kanından yoksun bir canavar. Bu yaratığa 'Baital' deniliyordu.
Diğer
eski Asyalılar Malezyalılar gibi "Penanggalen" adındaki bir çeşit vampire
inanıyorlardı. Bu yaratık insan başına sahipti ama, bütün organları dışarıdaydı.
Ve diğer insanların, özellikle de küçük kurbanlarının kanını içerek yaşardı.

Tanınmış vampir yazarı Montague Summers'ın 1928'de yazılmış ve bir klasik
olan "Vampir - akrabaları ve Yakınları” nda, İspanyol gezginlerin gelişinden
önce vampirlerin Meksika'da yaşamış olabilecekleri söylenir. Ayrıca Arabistan'ın
da vampirden haberdar olduğunu yazmıştır. Agul diye hitab edilen "Arap Geceleri
Hikayeleri"nde vampir benzeri yaratıklar olduğunu yazmıştır; bu insan eti yiyen
bir hortlaktır.
Temeli ruhlara dayalı olan Afrika inançlarında da vampir
efsanesine dair işaretler vardır. Caffre kabilesi bir ölünün tekrar geri
dönebileceğine ve bir canlının kanıyla yaşayabileceği inancını benimsemiştir.

Bir çok vampir hikayesinin olduğu eski Peru'da, genç birinin kanının
içilerek şeytanın müritlerinden biri olunacağına inanılırdı.
Çok eskilere
dayanan ölüm korkusu, büyü, hayat veren kan gibi olgular egzotik diyarlardan ve
eski çağlardan günümüze kadar gelmiştir. Bugün ise vampirlerin evrimi hala
sürmektedir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://darkrock.yetkinforum.com
m-dy
Amator Rockcı
Amator Rockcı
m-dy


Mesaj Sayısı : 210
Rep : 365
Reputation : 3
Kayıt tarihi : 13/09/09
Yaş : 30
Nerden : ANTALYA/ALANYA

vampirler Empty
MesajKonu: Geri: vampirler   vampirler Icon_minitimePtsi Eyl. 14, 2009 7:42 am

güzel paylaşmışsın
bende vampirciyim Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Duchess of Blood

Duchess of Blood


Mesaj Sayısı : 15
Rep : 19
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 13/09/09
Yaş : 29

vampirler Empty
MesajKonu: Geri: vampirler   vampirler Icon_minitimePaz Eyl. 27, 2009 6:31 am

en buyuk vampir fanı bn oluyorum Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
vampirler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: ÜYELERİN MEKANI :: ƒαη ¢ℓυв-
Buraya geçin: