Dimmu Borgir, 1993 yılında Shagrath, Silenoz ve Tjodalv tarafından
kurulmuş bir melodik black metal grubu. Brynjard Tristan’ın basçı, Stian
Aarstad’ın da klavyeci olarak katılmasıyla tam anlamıyla doğmuş olan Dimmu
Borgir; Emperor, Cradle Of Filth ve Kreator kadar başarılı, kaliteli bir
topluluktur.
Agresif gitarlar, yıkıcı davullar, dinleyenin tüylerini
diken diken eden yırtıcı, melodik ve operatik vokaller, ürkütücü klavye
melodileri, müthiş bir ahenk... İşte Norveçli grubun müziğini böyle
tanımlayabiliriz. 80’lerin black ve heavy metal etkilerini taşıyan Dimmu Borgir,
Wagner ve Dvorak gibi klasik müzik bestecilerinden de
etkilenmiş.
Topluluk, piyasaya, 1994’te Necromantic Gallery
Productions’dan çıkardıkları "Inn I Evighetens Morke" adlı çalışmalarıyla
girdiler. Albüm büyük ilgi gördü ve birkaç haftada yüksek satış rakamlarına
ulaştı. Black metal çevresinde artık adlarıduyulmuştu. Ve aynı yıl "For All Tid"
isimli ilk uzun albümlerini hazırladılar. Yavaş, karamsar ve atmosferik bir
kayıttı bu. Albümde Dødheimsgard’dan ldrahnand’a, Ved Buens Ende’den Vicotnik’e
kadar birçok ismin yardımları vardı. Shagrath davul ve vokallerde (ve beşinci
şarkıda gitarda), Silenoz gitar ve vokallerde, Tjodalv gitarda, Tristan bassta,
Aarstad ise klavyede ve efektlerde şarkıları icra eden isimlerdi.
1996’da
black metal tarihinin önemli albümlerinden biri olan "Stormblåst"’ı
yayınladılar. Bu albüm, Dimmu Borgir’ın diğer birçok melodik black metal
grubundan daha başarılı olduğunun göstergesiydi. Bugünkü tarzlarına doğru büyük
bir adım attılar. Olgun şarkı sözleri, klasik müziğin güçlü etkisi ve mükemmel
bir müzik... "Stormblåst" ile Dimmu Borgir hızını arttırmış ama atmosfer ve
melodiyi yerli yerinde tutmasını bilmiştir. Bu albümde; Shagrath lead Gitar ve
vokalde, Silenoz ritim gitar ve vokalde, Tjodalv davul ve perküsyonda,Tristan
bass gitarda, Aarstad ise klavye ve piyanoda karşımıza
çıkıyordu.
Topluluğun ilk iki albümünde şarkılar Norveççeydi. Daha sonra
bütün dinleyicilerin anlaması ve daha geniş bir kitleye hitap edilmesi açısından
sözler İngilizce olarak yazılmaya başlandı.
"Stormblåst" dan sonra
1996’da Dimmu Borgir "Devil’s Path" isimli bir MiniCD yayınladı. 4 şarkıdan
oluşan bu çalışmaya adını veren "Devil’s Path" isimli parça, büyük beğeni
toplamış, kalitesiyle dikkat çekmişti. Bu albümde bassa Tristan yerine Nagash
geçti. Stian Aarstad askere gittiği için klavye işlerine katılamadı. Albüm;
gitarda Shagrath, vokal ve klavyede Silenoz, davulda Tjodalv ve bassta Nagash
ile kaydedildi.
1997’de Dimmu Borgir çok başarılı bir çalışmaya daha imza
attı: "Enthrone Darkness Triumphant". Black metal dünyasının en önemli 10
albümünden biri sayılabilecek olan çalışma, daha büyük bir firmadan, Nuclear
Blast’tan çıkmıştı. Çünkü önceki firma dağıtımda yeterli performansı
sağlayamamış, istenilen satışı gerçekleştirememişti. "Enthrone Darkness
Triumphant" 150.000’den yüksek bir satış rakamına ulaştı. Dimmu Borgir artık
black metalin en büyük isimlerinden biriydi. Hala sert, melodik ve agresif... Bu
arada albümdeki "Tormentor Of Christian Souls" parçasının sözlerinin neden CD
kitapçığında olmadığı merak konusu olmuştu. Bunun nedeni, Nuclear Blast’ın,
sorun çıkmasından çekinerek şarkının sözlerini basma sorumluluğunu üzerine
alamamış olmasıydı. Dimmu Borgir çalışmaları arasında önemli bir yeri olan bu
albümde; Shagrath gitar ve vokallerde, Silenoz gitarda, Tjodalv davulda, Nagash
bassta, Aarstad klavye ve piyanoda çalışmıştı.
"Enthrone Darkness
Triumphant" kayıt edildikten sonra, Shagrath’ın canlı performanslardaki vokal ve
sahne etkinliğinin artmasını sağlamak amacıyla gruba sezonluk olarak Astennu
dahil edildi. Gitarlarda etkin olan bu isim, daha sonra grubun daimi üyesi
olacaktı.
Dimmu Borgir,"Enthrone Darkness Triumphant" turundan sonra bi
küçük tur daha yaptı ve bu program esnasında Tjodalv ailesiyle ve yeni doğan
çocuğuyla daha fazla zaman geçirebilmek için birkaç aylığına gruptan ayrılmak
durumunda kaldı. Onun yerine Auro Noir’den Aggressor sezonluk davulcu olarak
alındı. Bu isim, şarkılara çok çabuk adapte oldu. "Enthrone Darkness Triumphant"
turu sırasında bazı konserlerde sorun çıkaran Aarstad kendini kapının önünde
bulmuştu. Onun yerine; Therion ve Ancient ile de çalışmış olan Kimberly Goss
geldi. Ancak sezonluk bi klavyeci olduğundan gruptan kendi isteğiyle ayrıldı. Bu
kez de Mustis adlı genç bi müzisyen katılmıştı gruba. İlk konseri de Dynamo Open
Air 1998 festivalinde olmuştu.
Mustis önceden herhangi bi grupta
çalmamış olmasına karşı Dimmu Borgir’a önemli katkılar sağlamayı başardı.
"Spiritual Black Dimensions" albümünde de ağırlığı ciddi şekilde
hissedilmektedir. Şarkıların % 60’ı klavye üzerinde bestelenmişti.
1998’de Nuclear Blast etiketiyle "For All Tid" albümü, bazı eklentilerle
tekrar yayınlandı. "Inn I Evighetens Morke" albümünden de 2 parça, bu çalışmada
yer almıştı. Aynı yıl Dimmu Borgir bi MiniCD daha çıkardı. 2 yeni, 2 eski, 1
cover ve 3 canlı performanstan oluşan Nuclear Blast etiketli bu albümün adı
"Godless Savage Garden" idi. Norveç’in Grammy’si olarak kabul edilebilecek olan
"Spellemannsprisen"de bu çalışma için oldukça iyi bir değerlendirme yapılmıştı.
Ancak The Kovenant ve Mundanus Imperium’un albümleriyle birlikte aday gösterilen
"Godless Savage Garden", ödülü Kovenant’ın "Nexus Polaris"’ine
kaptırdı.
Hayranlarının sabırsızlıkla beklediği "Spiritual Black
Dimensions" albümü, adı pek fazla duyulmamış olan Abyss Sütüdyoları’nda
kaydedildi. Dimmu Borgir, göze çarpan, büyüleyici bir albüme imza atmıştı. Ve
Phantasmagoria ilk kez Dynamo 1998’de çalındı. Bir diğer şarkı da "Beauty In
DarknessVol. 3" derlemesindeki "The Insight And The Catharsis" idi. Bu da albüm
piyasaya sürülmeden ortaya çıkmıştı. 1 Mart 1999 tarihinde beğeniye sunulan
"Spiritual Black Dimensions" albümü, büyük yankı uyandırdı. Dimmu Borgir’ın
karanlık krallığının tahtının tek sahibi olduğu bir kez daha kanıtlanıyordu.
Bir kesim, Dimmu Borgir’ın müziğinin nereye gittiğini tam
kestirememiştir. Ancak krallar, tarihlerindeki en iyi albümü yapmışlardı.
Nagash, The Kovenant’a tam anlamıyla konsantre olabilmek için gruptan ayrıldı ve
yerine Simen Hestnaes geldi. Operatik vokalleriyle gruba yeni şeyler katan
Simen, bir süre sonra grubun değişilmez elemanı olacaktır. Piyasada fırtına gibi
esen, Dimmu Borgir’a altın çağını yaşatan "Spiritual Black Dimensions"; vokalde
Shagrath, gitarda Erkekjetter Silenoz, lead gitarda Astennu, davul ve
perküsyonda Tjodalv, bassta Nagash, klavye ve piyanoda Mustis kadrosuyla
oluşturulmuştu.
"Spiritual Black Dimensions" albümü yayınlandıktan bir ay
sonra "Old Man’s Child"la bi albüm daha yaptılar. "Sons of Satan Gather for
Attack" adlı çalışmadan sonra, aynı ay içinde, Astennu’nun yan projesi olan
"Carpe Tenebrum, Mirrored Hate Painting" albümünü yayınladılar. Burada Nagash ın
vokalleri yer aldı. Müzik, Dimmu Borgir müziğine çok yakın olmakla beraber biraz
daha hızlıydı.
1999 başlarındaki New Jersey ve Montreal konserlerinden
sonra; Tjodalv, gruptan ayrılmasının herkes için en iyisi olacağı görüşünü
belirtti. Nedenleri müzikal açıdaki değişikliği ve bakması gereken bir ailesi
olmasıydı. Onun yerine kimin geleceği belliydi; Cradle Of Filth’in eski
davulcusu Nick Barker. Nick, henüz Borknagar’la olan Kuzey Amerikadaki "Kings Of
Terror" turunu tamamlamıştı.
Dimmu Borgir 2000 yılının Mart ayında yeni
albüm kayıtları için Abyss sütüdyosuna girmeyi planlıyordu ama bu gerçekleşmedi.
Çünkü yeni materyali tamamlamak için zamana ihtiyaçları vardı. Finansal
problemler söz konusuydu, Nick hala İngiltere’de yaşıyordu ve her istediğinde
Norveç’e gelmesi mümkün değildi. Kişisel sorunlar yüzünden Astennu gruptan
atıldı ve yerine Norveç black metal müziğinin önemli gitaristlerinden Galder
geldi. Bu değişikliklerden bir süre sonra aynı yılın sonbaharında İsveç’teki
Fredman Stüdyosu’na girdiler. (At The Gates, In Flames, Dark Tranquillity gibi
topluluklar burada kayıt yapmıştır.) Ve yine oldukça kaliteli bir işle
dinleyenlerinin karşısına çıktılar: "Puritanical Euphoric Misanthropia".
Ürkütücü atmosferiyle hayranlarını kendilerinden geçiren bu albüm, büyük bir
kesime göre Dimmu Borgir’ın o güne kadarki en iyi albüm çalışmasıydı. Şarkı
yazma işi en yüksek noktaya ulaşmıştı artık. "Blessings Upon The Throne Of
Tyranny", "Kings Of The Carnival Creation", "The Mealstrom Mephisto" ve
"Architecture Of A Genocidal Nature" parçaları bu açıdan özellikle dikkat çeken
çalışmalardı.
Bazı parçaları Göteborg senfoni orkestrasıyla
kaydetmişlerdi. Sonuç; mükemmel gitar işleri ve dinamik klavyeler... Nick
Barker, şarkılarda patlamalar yaratmış, basta mükemmeliğe ulaşan Hestnaes çok
iyi geri vokal icra etmiş, Shagrath’ ın korkutucu vokalleri, Dimmu Borgir
müziğini zirveye çıkarmıştır.
Grup, Mart 2001’de yollara düştü ve
yüzbinlerce hayranına müthiş gösteriler sundu. 2001 sonbaharında 11 Eylül
saldırısı nedeniyle turlarını yarıda kestiler. 26 Ekim 2001 de Alive in Torment
adlı canlı performans albümlerini çıkardılar. Çalışmanın içeriğini şu parçalar
oluşturdu; "Tormentor of Christian Souls", "The Blazing Monoliths of Defiance",
"The Insight and the Catharsis" ve "Puritania and The Maelstrom Mephisto