Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 En TuHaF FiLmLeR

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Salus
Site Kurucusu
Site Kurucusu
Salus


Mesaj Sayısı : 1486
Rep : 4003
Reputation : 0
Kayıt tarihi : 10/09/09
Yaş : 31
Nerden : Adana

En TuHaF FiLmLeR Empty
MesajKonu: En TuHaF FiLmLeR   En TuHaF FiLmLeR Icon_minitimeCuma Eyl. 11, 2009 10:11 am

1- Gerry: Gus Van
Sant'ın bu ilginç filmi bir çölde

geçiyordu,ve sadece iki
kişiyi takip ediyordu.Diyalogsuz,çölde

yürümeyle geçen 90
dakika o kadar sıkıcıydı ki Gus Van Sant bir çok

kişinin
favori yönetmen listesinden çıktı.Ancak filmin
kötü

olması,tuhaf olduğu gerçeğini de
değiştirmezdi


2- Doğum(Birth): Nicole Kidman'ın oynadığı
film sinema tarihin en tuhaf

aşk hikayesiydi kuşkusuz.Klip
yönetmeni Jonathan Glazer'ın bu cafcaflı

filminin konusu
tuhaftı zaten: Reenkarnasyon.Başka bir filmde 11

yaşındaki
bir çocukla dul bir kadının aşkını kolay
kolay

göremezsiniz,değil mi?

3- The
Cure For Insomnia: Listede benim
seyretmediğim(seyredemediğim)

iki filmden biri,5220 dakika
sürüyor(yaklaşık 90 saat).Sadece sinema

tarihinin en uzun
filmi değil,aynı zamanda en sıkıcı filmi.Zaten
filmin

yönetmeni John Henry Timmis IV filmi,uykusuzluk
hastalığı olanlar için

çekmişti.Yönetmen,ömrünü bu filme
adadığı için de başka film çekemedi.Filmin

Belçika'da özel
bir gösteriminin yapıldığını ve 31 Ocak-3 Şubat
1987

tarihleri arasında sinemada oynadığını
hatırlatayım..


4- Böcek(The Bug): Film,zıvanadan çıkan
saygın bir borsacının

hikayesi.Hükümet tarafından üzerine
yollanan böcekler tarafından

izlendiğini düşünüyor ve
olanlar oluyordu..


5- Betrayal: Tuhaf filmler listesinde
kıdemli bir film.Film normal bir

aşk hikayesiydi,ama film
filmin biteceği gibi başlıyordu--çiftin

ayrılığıyla başlayıp
tanışmasıyla bitiyordu.Muhteşem diyaloglar
da

cabası.

6- Recep İvedik: Türk
sinema tarihinin en çok izlenen filmi,bir alay

küfürün ve
Şahan Gökbakarın görkemini taşıyordu.Herkesi
gülmekten

kırmasına rağmen bir kesime de tebessüm dahi
ettirememişti.Haa,bir de

finali standart Türk komedi filmi
gibi bitmiyordu.


7- Manolya(Magnolia): 3 saatlik film
uyutuyor,uyutuyor ve bir kurbağa

yağmuruyla
diriltiyordu.Unutulmaz final ve f**k kelimesinin
gereğinden

fazla kullanılması,filmin önemli avantajları ve
dezavantajları

arasındaydı.

8-
Zombilerin Şafağı(Shaun of the Dead): Evet,normal bir
romantik

komedi olarak şekillenen film öylece,o çizgide
ilerliyordu.İsim sizi

yanıltmasın,bir süre sonra film bir
zombi saldırısıyla zıvanadan

çıkıyordu.Filmlerin akıl
hastanesine girebilecek psikopatlıkta bir

filmdi,romantik
komediden epey kanlı ve mide bulandırıcı bir zombi

filmine
dönüşmesi ise o kadar tuhaftı ki,o meşhur dil kesim
sahnesi

bile izleyenleri
diriltemedi.


9- Canavar(Cloverfield): Handycam'le
çekilmiş eğlenceli ve 1 saatlik

korku filmi,ilk 30 dakikada
bir partide karakterleri tanıtıyor,kalan

yarım saatte de
canavar saldırısından kaçan insanları
gösteriyordu.Epey

afilli bir filmdi anlayacağınız.


10- Belki...(Maybe..): 2000 yılında Darryl McCane
çekilmiş filmin

senaryosu da Darryl McCane'a aitti.Listede
seyretmediğim bir diğer

film,100 dakika boyunca Darryl
McCane diye bir adam,beyaz bir fon

üzerinde
konuşuyordu.Konuştuğu konular ise ilişkilerdi.40 dakika
sonra

da film bambaşka bir şekil alıp şarkılarla ve
kliplerle doluyor ve 1

saat boyunca müzikler eşliğinde beyaz
bir fon önünde dans eden McCane'i

izliyordunuz.McCane'in
neden böyle bir filmi çektiği kimse
tarafından

bilinmedi,filmin bütçesi de 20 dolardı,çünkü
McCane filmi kendi el

kamerasıyla çekmişti.Bu bütçe de
sanatçılar verilen telif haklarından

ve beyaz fonu yapma
çalışmalarından oluşuyordu.Film gösterime girmediği

ve DVD
olarak satılmadığı için de McCane ve montajcılar(bir
de

şarkıları kullanılan rock grupları)dışında kimse
tarafından

izlenemedi.Film "My Begining,My End,My Nuclear
Bomb!" sözüyle("Benim

Başlangıcım,Benim Sonum,Benim Nükleer
Bombam!") bitiyordu,ve

Hesaplaşma(Paycheck)filmindeki bir
patlama sahnesiyle de jeneriğe geçiş

yapıyordu.Gerçekten
tuhaf.


11- Amy'nin İzinde(Chasing Amy): Kevin Smith'in
tüm filmleri birbiriyle

bağlantılıdır.Bu film de,Clerks
filmindeki Jay ve Silent Bob

karakterleri aslında çizgiroman
karakterleri olduğunu söylüyordu.Bu

çizgiromanı çizenler
etrafında gelişen filmde Amy adında bir karakter

yoktu.Yani
film,adıyla alakasızdı.


12- Çılgın Marslılar(Mars
Attacks!): Listeye bir Tim Burton filmi

koymasam ayıp olurdu
herhalde.Çünkü sinema tarihinin en deli

filmlerinin
yönetmeni odur.Film,Manhattan'daki bir kasabaya
inen

marslıların hikayesini anlatıyordu--Hepsi bir
çeşitti.Jack

Nicholson,Glenn Glose,Danny DeVito,Micheal J.
Fox,Pierce Brosnan,Sarah

Jessica Parker,Natalie Portman,Pam
Grier,Jack Black,Jay Z,Tom Jones ve

filmde kısa bir yerde
görünen Brad Pitt filmin nasıl bir "olgu"

olduğunun da
ispatıydı.Playboy okuyarak insan vücudunu tanıyan

marslılar
da cabası..Evet,gerçekten tuhaf.


13- 12 Maymun(Twelve
Monkeys): Terry Gilliam,Brad Pitt ve Bruce

Willis'e en iyi
performanslarını kotarttığı filmin senaryosu için ne

kadar
kafa yordu bilmiyorum.Fakat filmin konusunu anlatsam eminim
yola

gelirsiniz siz de..1997 yılında,James Cole(Bruce
Willis)adlı bir mahkum

bir virüs sonucu insanlar ölmeye
başlarken geleceğe gönderilir,eğer bir

aksilik olursa
bilimadamlarını arayabileceği söylenir ve bir
telefon

numarasıyla zaman yolculuğuna başlar.İlk denemesinde
başarısız

olur,fakat ikinci denemesinde 1990 yılındaki bir
akıl hastanesine

gönderilir ve orada bir deliyle
tanışır(Brad Pitt).Bu delinin virüsün

yayılmasına yol
açtığından şüphelenen James bir kaç yıl daha ileri

gider ve
olanlar olur,telefon numarası geçersizdir..

Filmin finalini
söylemeyeyim,piyasada olan DVD'sini mutlaka bulup filmi
seyredin.


14- Sid ve Nancy(Sid and Nancy): Sid Vicious
ile Nancy Spungen'in

gerçekten yaşadığı olaylar zincirinin
anlatıldığı filmin başında Nancy

ölüyordu ve bunun üzerine
Sid tutuklanıyordu.Daha sonra herşeyi

hatırlamaya başlıyordu
ve geniş bir flashback'le(evet,filmin
finaline

kadar)olayları
izliyorduk..


15- Bakış Açısı(Vantage Point): Amerikan
Başkanı Ashton,bir konuşma

yaparken vurulur.İlk 10 dakikada
bunu izleriz,daha sonra film 5 kere

başa sarar ve olayın
detaylarını görürüz.Son bakış açısında ise aniden

tüm bakış
açıları birbirine karışır,olaylar günümüze gelir ve
ilginç

bir finalle noktalanır.Kafayı allak bullak
eden,ilginç bir filmdi

Vantage Point.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://darkrock.yetkinforum.com
 
En TuHaF FiLmLeR
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dünya'nın en tuhaf akvaryumu
» En nefret ettiğiniz filmler!!!!!!
» Avril lavignenin Soundtrack yaptığı ve oynadığı filmler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: GENEL KÜLTÜR :: Tv-Sinema-Radyo-
Buraya geçin: