1981 yılında Lars Ulrich (davul), Los Angeles`da yayınlanan Recycler adlı müzik
dergisine ilan vererek birlikte müzik yapabileceği kişilerle görüşmek istediğini
belirtir. İlk telefon, bir basımevinde çalışan 18 yaşlarında lise mezunu bir
gençten, James Alan Hetfield’dan gelir ve 1 Mayıs 1981`de Lars ve James tanışır.
Sert sesi, farklı armonisi ve yeniliğe açık gitar virtiözitesiyle James Hetfield
(gitar, vokal) grubun vokal ve gitaristliğini üstlenir ve grubun temelleri
atılır…
Los Angeles’da kurulan heavy metal grubu Metallica’nın
ilk kadrosunda Ron McGovney (bas gitar) ve Lloyd Grant (gitar) bulunuyordu.
İsmini ilk başta `Metal Mania’ olarak belirleyen grup, müzikal tarz olarak Black
Sabbath, Diamond Head, Motörhead, Saxon, Thin Lizzy ve Judas Priest gibi dönemin
metal gruplarından etkilenirken, aynı zamanda Misfits, The Ramones ve Discharge
gibi punk gruplarını da kendisine örnek aldı.
İlk kayıt “Hit The Lights”ı
1982 senesinde Metal Blade Records’un yayınladığı derleme albüm “Metal
Massacre”a eklemeyi başaran Metallica, aynı dönemde gitarist değişikliğine
gitmek amacıyla yerel bir gazeteye ilan verdi. Bu ilana o zamanlar `Panic’ adlı
grupta çalan Dave Mustaine cevap verdi ve denemelerin ardından Mustaine gruba
katıldı. Aynı sene basçı McGovney’in garajında bir demo kaydeden grup, bu demoyu
“Ron McGovney’s 82 Garage Demo” adı altında çevreye dağıttı. Bu demo içerisinde
7 tane yorum parçasına yer veren topluluk, iki bestesini de demoya ekledi. Bir
diğer demo “Power Metal Demo”da aynı sene kaydedilirken, bir kaç ay sonra “No
Life `Til Leather” adlı demo piyasaya sürüldü ve grubun ismi yavaş yavaş müzik
çevresinde duyulmaya başlandı.
1982 senesinin sonuna doğru “Metal Up Your
Ass” adlı konser demosunu yayınlayan Metallica, 1983 senesinde kadro
değişikliğine gitti. Basçı Ron McGovney gruptan ayrılırken, `Trauma’ basçısı
Cliff Burton kadroya eklendi. Burton’ın San Francisco’da olması sebebiyle buraya
geçen grup, bu kadroyla aynı sene “Megaforce Demo” adlı demoyu hazırladı ve
Metallica artık dönemin `Bay Area Thrash Metal’ grupları arasında sayılıyordu.
New York’a geçen ve Megaforce Records ile anlaşma imzalayan topluluk, anlaşmadan
kısa bir süre sonra yine kadro değişikliğine gitti. Alkol ve uyuşturucu
problemleri yaşayan Mustaine, Ulrich ve Hetfield tarafından kadrodan
çıkartılırken, `Exodus’ grubunun gitaristi Kirk Hammett grubun yeni gitaristi
oldu.
1983 senesinde “Kill’Em All” adlı ilk albümünü piyasaya süren
Metallica, bu albümle oldukça sert ve hızlı bir sounda bürünüyordu. Özellikle
albümdeki “Seek & Destroy”, “Jump In The Fire” ve “The Four Horsemen”
ile dikkat çeken grup, “Anesthesia (Pulling Teeth)” parçasındaki Burton’un bas
solosuyla da müzikseverleri etkilemeyi başardı. Albümün sözlerinde dünyada süre
gelen baskılara tepki gösteren topluluk, bu albümle dönemin klasiklerinden
birine imza atıyordu.
1984 senesinde “Ride The Lightning” adlı 2.
albümünü piyasaya süren Metallica, bu albümde bir önceki albüm gibi yine sert ve
hızlı parçalara yer verdi. Aynı zamanda “Fade to Black” ve “The Call of Ktulu”
gibi temposu düşük parçaları da albüme ekleyen grup, “Creeping Death” ve “For
Whom The Bell Tolls” gibi parçalarla da döneme damgasını vuruyordu. Bu albümle
hayran kitlesini genişleten topluluk, albüm sonrasında plak şirketlerinin
dikkatini çekti ve Elektra Records ile anlaşmaya vardı.
1986 senesinde
“Master Of Puppets” adlı 3. albümünü yayınlayan Metallica, bu albümle gerçek
çıkışını yakaladı. Özellikle albümde yer alan “Master Of Puppets” ve “Welcome
Home (Sanitarium)” ile dikkat çeken grup, bu albümle Amerika listelerine girdi
ve 29 numara oldu. Tüm zamanların en iyi heavy metal albümlerinden birisi olarak
kabul edilen “Master Of Puppets” sonrası grup, Cliff Burton’ın aynı sene
İsveç’de bir otobüs kazası sonrası ölmesiyle sarsıldı. Burton’ın ölümüyle yeni
basçı arayışına geçen topluluk, ilk denemelerden sonra `Flotsam And Jetsam’
basçısı Jason Newsteed’i kadrosuna ekledi.
1987 senesinde “The $5.98 EP:
Garage Days Re-Revisited” adlı EP’yi piyasaya süren Metallica, bu EP ile yeni
basçı Jason Newsteed’i hayranlara tanıttı. Altı gün içerisinde kaydedilen EP’de
Diamond Head, Holocaust, Killing Joke, Budgie ve The Misfits’e ait beş tane
şarkıyı baştan yorumlayan grup, 1988 senesinde 4. stüdyo albümünü
yayınladı.
1988 senesinde piyasaya sürülen “…And Justice For
All” ile politik ve sosyal konulara dikkat çeken Metallica, sound olarak ise bir
önceki albümlerindeki `thrash metal’in özelliklerini bu albüme de yansıttı. Uzun
süreli parçaların yer aldığı albüm, özellikle davul ve gitar riffleriyle beğeni
toplarken, bas soundu çoğu eleştirmence beğenilmedi. Bunun sebebi Newsteed’in
grupta yeni olması ve bas bölümlerinin istenildiği gibi hazırlanamaması olarak
açıklandı. Amerika listelerinde 6, İngiltere listelerinde 4 numara olan albümden
iki tane single yayınlandı; “One” ve “Harvester Of Sorrow”. “One” parçasına
çekilen ilk video klipleriyle MTV’de sıkça ekrana gelmeye başlayan grup, 1989
senesinde Grammy’lere “En İyi Hard Rock/Metal Performansı” dalında aday olarak
gösterildi. Albüm sonrası çıktığı “Damaged Justice” turnesini 1989 senesinde
bitiren topluluk, 1990 senesinde ise Grammy’lerden “En İyi Metal Performansı”
ödülünü “One” şarkısıyla kazandı.
1991 senesine gelindiğinde kendi
isimleriyle aynı ismi taşıyan 5. stüdyo albümünü yayınlayan Metallica, bu
albümle artık tüm Dünya’da tanınan bir grup haline geldi. “The Black Album”
olarak da kabul edilen albüm, her ne kadarda ticari amaçlı yapılan bir albüm
gibi eleştiriler alsada Amerika listelerinde 1 numaraya oturdu. Şu ana kadar
sadece Amerika’da 14 milyon kopya satarak gruba 14 kez platin plak kazandırdı.
Prodüksiyonu Bob Rock tarafından yapılan albümle sound olarak yeni bir yola
giren grup, albümde yer alan “Nothing Else Matters” ve “The Unforgiven” gibi
balladlarla kendi hayranlarının yanısıra geniş kitlelere ulaştı. Albümden
yayınlanan ilk single “Enter Sandman”a çekilen video kliple müzikal tarzını
belirten grup, albümden ayrıca “The Unforgiven”, “Nothing Else Matters”,
“Wherever I May Roam” ve “Sad But True” single olarak yayınladı.
1991
senesinde Queen klasiği “Stone Cold Crazy”nin baştan yorumu ile Grammy’lerden
“En İyi Metal Performansı” ödülüne layık görülen Metallica, ertesi sene
“Metallica” albümüyle ödüllerden “En İyi Vokal Metal Performansı” ödülüyle geri
döndü. Sonraki üç yıl boyunca `Wherever We May Roam Tour’ ve `Nowhere Else To
Roam Tour’ tunesine çıkan grup, bu turneleri 1993 senesinde yayınlanan “Live
Shit: Binge & Purge” adlı box setle hayranlara ulaştırdı.
1994
senesinde Woodstock’da sahne alan Metallica, bu konser sonrası yeni albüm için
stüdyoya kapandı. 1995 senesinde kayıtlara ara vererek Slayer, Skid Row, Slash’s
Snakepit, Therapy? ve Corrosion of Conformity ile `Escape From the Studio’ adlı
turneye çıkan grup, 1996 senesinde yaklaşık 30 parça hazırladı ve bu parçalardan
seçilen şarkıların bir kısmı 6. stüdyo albümü “Load”un piyasaya sürülmesini
sağladı.
“Load” ile birlikte birçok müzik eleştirmenince Metallica’nın
artık eskisi gibi olmadığı belirtilirken, bu albümle birlikte grup çoğu fanını
da kaybetti. Sound olarak thrash metal soundundan uzaklaşan grup, albümle
birlikte imaj değişikliğine de gitti. Saçlarını kesen grup üyeleri, aynı zamanda
grubun logosuyla da grubun imajını farklılaştırdı. Sanki yeniden bir doğuş
olarak görülen albüm, Amerika listelerinde grubu bir kez daha zirveye
yerleştirdi. Sound olarak blues tonlarına dayanan albüm, liriksel olarak ise
daha kişisel sözleri barındırıyordu. Albümden çıkan ilk single “Until It Sleeps”
ile Amerika listelerinde 10 numara olan Metallica, parçaya çekilen video klip
ile de beğeni topladı. Albümden ayrıca “Ain’t My Bitch”, “Mama Said”, “King
Nothing”, “Hero Of the Day” ve “Bleeding Me”i single olarak yayınlayan grup,
1997 senesinde geriye kalan parçaları bir araya getirerek “Reload” adlı 7.
stüdyo albümünü piyasaya sürdü.
“Reload” ile “Load”daki tarzını ve
stilini devam ettiren Metallica, bu albümle de Amerika listelerinde zirvedeydi.
Albümden yayınlanan ilk single “Memory Remains” ile Amerika listelerinde 28
numara olan grup, bu parçada Marianne Faithfull’u konuk müzisyen olarak parçaya
davet etti. Albümde “Metallica” albümünde yer alan “The Unforgiven”ın devamı
niteliğinde “The Unforgiven II” adlı parçayı da bulunduran topluluk, albümden bu
parçayla birlikte “Fuel” ve “Better Than You”yu single olarak piyasaya
sürdü.
1998 senesinde “Garage Inc.” adlı çift CD’lik albümü yayınlayan
Metallica, bu albümde şu ana konserlerde yorumladıkları ve saygı duydukları
grupların parçalarını baştan yorumladı. Albümün ikinci tarafında 1987 senesinde
yayınlanan “The $5.98 EP: Garage Days Re-Revisited”deki parçaları da ekleyen
grup, bu albümle Amerika listelerinde 2 numara oldu ve albümden üç tane single
piyasaya sürüldü; “Turn The Page”, “Whiskey In The Jar” ve “Die, Die My
Darling”. 1999 senesinde Grammy’lerden “Reload” albümünde yer alan “Better Than
You” ile “En İyi Metal Performansı” ödülüne layık görülen topluluk, 2000
senesinde ise “Garage Inc.” albümünde yer alan “Whiskey In The Jar” ile “En İyi
Hard Rock Performansı” ödülünü kazandı.
7 Mart 1999 tarihinde San
Francisco’daki `Walk Of Fame’e eklenen Metallica, bir ay sonra Michael Kamen
yönetimindeki San Francisco Senfoni Orkestrası’yla iki tane performans
gerçekleştirdi. Bu performanslarda “No Leaf Clover” ve “Minus Human” adlı iki
tane de yeni parça çalan grup, bu konseri aynı sene “S&M” adı altında
albüm olarak yayınladı. Amerika listelerinde 2 numara olan albüm, aynı zamanda
DVD olarak da piyasaya sürüldü.
2000 senesinde internet paylaşım programı
Napster’ı parçalarını izinsiz dağıtılmasından dolayı dava eden Metallica, bu
olayla birlikte birçok müzikseverin tepkisini topladı. Müzikal felsefeleri ile
birçok müzikseveri kendisine bağlayan grup, bu dava ile birlikte eleştirilerin
temel hedefi oldu. Bunlar sürerken grup 2001 senesinde yeniden stüdyoya geçme
kararı aldı. Ancak stüdyo öncesi Jason Newsteed, James Hetfield ile düştüğü
anlaşmazlıklar ve kendi albümünü yapma isteğinin grup üyeleri tarafından kabul
görmemesi yüzünden, 30 Kasım 2000`de gerçekleştirdikleri son performastan sonra
17 Ocak 2001`de gruptan ayrıldı ve kendi solo albümü "Echo Brain" i çıkardı.
Diğer yandan James Hetfield`ın, Rusya`da katıldığı bir av gezisinden döndüğünde,
Rusya`da edindiği alkol alışkanlıklarını sürdürmeye devam etmesi, alkol
bağımlılığı yüzünden rehabilitasyon merkezine yatmasına neden oldu. Tarihinde
ilk kez bu kadar ciddi bir dağılma durumu yaşayan topluluk, ne var ki
Hetfield’in kendisini çabuk toparlamasıyla birlikte kendisine geldi.
2001
senesinde “S&M” albümündeki “The Call Of Ktulu” parçasıyla Grammy’lerden
“En İyi Enstrümental Rock Performansı” ödülüne layık görülen Metallica, aynı
zamanda üç kişi olarak bestelerini yazmaya devam etti ve bas partisyonlarında
grup, prodüktör Bob Rock’dan destek aldı. Albümün kayıtları devam ederken bunu
belgeselleştirmek isteyen Metallica, “Some Kind Of Monster” adlı belgeselle
kayıt aşamasında yaşananları hayranlara ulaştırma kararı aldı. Bu arada basçı
arayışlarına devam eden üçlü, 2003 senesinde Suicidal Tendencies ve Ozzy
Osbourne basçısı Robert Trujillo’yu kadrosuna ekledi.
Haziran 2003’de
“St. Anger” adlı 9. stüdyo albümünü yayınlayan Metallica, albümün çıkışıyla
birlikte Amerika listelerinde zirveye yerleşti. Kayıtları kiralanan bir garajda
yapılan albüm, sound olarak grubun tüm agresifliğini lanse ediyordu. Gerek gitar
riffleriyle olsun gerek davul tonlarıyla olsun eski albümlerden tamamen farklı
bir stile sahip olan “St. Anger”, grubu müzikal çağa uygun düşürüyordu. Albümden
“St. Anger”, “Frantic”, “The Unnamed Feeling” ve “Some Kind Of Monster” single
olarak yayınlanırken, albüm grubun şu ana kadar en az satan albümü
oldu.
“St. Anger” albümü sonrası `Summer Sanitarium Tour 2003’ ve `Madly
In Anger With The World Tour’ adlı turnelere çıkan Metallica, bu turnede zaman
zaman son albümden hiç bir parçaya yer vermedi. 2004 senesinde biten turnenin
ardından “Some Kind Of Monster” adlı EP’yi piyasaya süren grup, bu EP ile
birlikte “St. Anger” kayıtları döneminde kaydedilen EP ile aynı ismi taşıyan
belgeseli hayranlara ulaştırdı. Aynı sene grup, Grammy’lerden “St. Anger” ile
“En İyi Metal Performansı” ödülüne layık görüldü.
2005 senesini
aileleriyle ve arkadaşlarıyla geçiren Metallica üyeleri, Şubat 2006’da resmi
internet sitesinden yapılan açıklamayla yayınlanacak yeni albümde prodüktör Bob
Rock ile çalışmayacaklarını ve Rage Against The Machine, Red Hot Chili Peppers,
Slayer, Slipknot ve AC/DC gibi gruplarla çalışmış olan Rick Rubin’in grubun yeni
prodüktörü olacağını açıkladılar. Aralık 2006’da “The Videos 1989 – 2004” adlı
DVD’yi yayınlayan grup, bu DVD içerisine grubun bütün video kliplerini
hayranlara ulaştırdı.
Aynı yıl içinde Iron Maiden`e saygı amaçlı yapılan
“Maiden Heaven: A Tribute To Iron Maiden” albümünde “Remember Tomorrow” adlı
parçayı yeniden çaldılar.
Ayrıca Metallica 25 Haziran 1993`te İnönü
Stadyumunda 48.000 kişinin karşısında verdiği konser ve ardından 13 Haziran 1999
yılında Ali Sami Yen Stadyumunda 46.530 kişinin karşısında verdiği konserden
sonra bu kez 27 Temmuz 2008 tarihinde bir kez daha Ali Sami Yen Stadyumunda
konser vermek üzere Türkiye`ye geri döndü ve hayranlarına yeniden unutulmaz bir
an yaşattı. Konsere Türkiye`den başka Romanya`dan 2 bin kişi, Yunanistan ve
Bulgaristan ülkelerinden otobüslerle yüzlerce kişi, orta doğudan yüzlerce kişi
katıldı.
Metallica, 2003 yılından bu yana 5 yıllık bir aradan sonra yeni
albümü “Death Magnetic”i Eylül 2008 tarihinde piyasaya sürdü. Black albümünden
St. Anger albümüne kadar bütün Metallica albümlerinin prodüksiyonluğunu üstlenen
Bob Rock yeni albümde yer almayarak yerine Rick Rubin geldi. Albüm, St. Anger
albümünden çok daha farklı bir sound a sahip olarak herkes tarafından Kirk
Hammett`ın dediği gibi “…And Justice For All albümünün modern
versiyonu” olarak tanımlanıyor. Albümün ilk videosu olan "The Day That Never
Comes" adlı parçaya çekilldi ve yine aynı tarihlerde yayımladı. 8 dakika 25
saniye süren ve kısa bir filmi andıran klip, Thomas Vinterberg yönetmenliğinde
Los Angeles yakınlarındaki bir çölde çekildi.
Dünya’nın en önemli heavy
metal gruplarından biri olarak kabul edilen Metallica, yıllardır süren müzik
kariyerini hala devam ettiriyor.